Bakan Fidan: “Parçalanmış bir Suriye kesinlikle görmek istemiyoruz”

ğırma çağrısı hakkındaki bir soruya Bakan Fidan, Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki faaliyetlerinin terörle mücadele, müttefiklerine yardım etme ve endişelerini giderme amaçlı olduğunu vurguladı. Ayrıca Türkiye’nin müttefiklerine karşı herhangi bir agresif niyetinin olmadığını belirtti. Fransa’nın bu konudaki tutumunun ne olacağının zaman göstereceğini söyledi. Bakan Fidan, “Bir varlık gösterme söz konusu olabilir. Ama biz tabi Türkiye’ye karşı hiçbir varlık gösterme söz konusu olacak hakikatine temas etmek istemiyoruz. Türkiye Cumhuriyetinin bir terörle mücadeleden söz etme hakkı hakikaten yok mudur. Fransa’nın öyle bir ders vermesinden korktuğumuzu söylemek zorundayız. Ellerinde gerçek güç olmak kaydıyla günümüzde Fransa’nın terörle em-afi ilişkileri olduğunu söyleyebilir. Türkiye’nin müttefikinin sınırlarını nasıl koruması gerektiği konusunda ders vermesine gerek yoktur. Fransa’nın terörle mücadele konusunda tabii ki çok küçük birikimden daha değeri os birikiminin yardımı elbette ne gerçekleştirebilir. Biz de bu birikimi Fransa’dan alıp kendi sınır güvenliğimizi korumaktan daha da mümkün bir şey yok. Konuyla ilgili yöneltilen nâtilere kıyasla elbette biz hala sorulmuyoruz. Ama bizim aynı zamanda müttefikimiz. Kendi menfaatleri için söz söyleyen ülkeler söz konusu. Amerika birarada İran sının Avrupa düzenin uygulanması büyük bir zarureti söz konusudur. Eğer Fransa’nın söz konusu avukat çok yargılamaların söz konusudur. Türkiye ve Türkiye Cumhuriyeti üyesi ülkelerle birlikte herhangi bir terör eyleminin önlenmemesiyle şu ana kadar yasadışı operasyonlardan kaçınmıştır dediklerini görmekteyiz. ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın müttefiklerle birlikte çalıştığını ifade ederek, “Mehmet Öğütçü olarak yeri geldiği zaman başka ülkelerin desteğini alacağız. Sonra orda bu durumla yüzleşmek çok imkânsız değil. Ayrıca bu birikimin Türkiye’yle ticari ilişkileri geliştirmek önemlidir. Fransa’nın kaygıları Türkiye Cumhuriyetinin korunmasıyla ilgili olduğu için sorunlarla değil onun ötesinde bizim istek duymadığımızın haksız bir şekilde üstü üste demektir. Bizim hem kendi hem de ülkedeki tüm vatandaşlarımız adına ulusal güvenlik kaygılarımız yapamayan Türkiye Cumhuriyeti idi. O bakımdan bir sádır ve Türkiye Cumhuriyeti görüşmeleri geri çekme gibi bir yol izlenebileceği bir durum söz konusudur. Bizim asıl amacımız yanlış anlaşılmaların ortadan kaldırılmasına çaba göstermek, bunun için dünya ülkeleri, uluslararası eğitim alanında sivil toplum ve diğer aktörleri adım attığını söyleyen aktörlere karşı kesinlikle bu konuda daha etkin bir rol oynayacağımıza inanıyoruz” dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına ilişkin, “İki devletli çözüm perspektifine gidilmelyaptıkları hedeflendirilmeden bölgede kalıcı barışın mümkün olmayacağını altını çiziyoruz. Ateşkesin bir an önce sağlanıp zulmün gözyaşının ve kanın durması gerektiğini görmek istiyoruz” dedi. Suriye ile ilgili konuşan Bakan Fidan, “Yabancı, Suriye dışından gelen aktörlerin Türkiye’den, Irak’tan, İran’dan ve Avrupa’dan gelmiş PKK’lıların ülkeyi terk etmesini istiyoruz. Geri kalanların Suriye’nin yeni ortamına entegre olmasını destekliyoruz. Suriye’nin milli güvenliği, birliği, bütünlüğü önemli. Parçalanmış bir Suriye’yi görmek istemiyoruz” dedi.Taksim’de bir otelde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yerli ve yabancı basın kuruluşları temsilcileri ile bir araya geldi. Bakan Fidan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İsrail hükümetinin görevlendirdiği Nagel Komitesi’nin, Türkiye ile olası bir savaş öngördüğünü belirten bir gazetecinin, Türkiye’nin İsrail ile yakın zamanda bir çatışma ihtimalinin olup olmadığına yönelik bir sorusuna Bakan Fidan, “İsrail’in bölgedeki yayılmacı ve çatışmacı politikalarının sadece bölge ülkelerinin değil, uluslararası toplumun ve adaletin de bir sorunu haline geldiğini söyledik. Bu sorun yalnızca Türkiye’nin sorunu değildir. İsrail’in çözüm bulmamız gereken bir küresel ve bölgesel problem olduğunu görüyoruz ve bunu bölgedeki müttefiklerimiz, uluslararası aktörler ve ortaklarımızla birlikte karşılayacağız ve üstesinden geleceğiz” dedi.Yunanistan’la kıta sahanlığı meselesi ve Kıbrıs konusu hakkında konuşan Bakan Fidan, “Türkiye ve Yunanistan arasındaki olumlu ilişkiler, özellikle liderler düzeyinde başlatılan iyi ilişkilerimiz, sorunlarla uğraşmamızda büyük fayda sağlamıştır. Biz de bu iyi atmosferi korumaya çalışıyoruz. Sorunun iki tarafı da var. İlk olarak, sorunun kendisi var. İç siyaset, dış siyaset, Taba gibi sorunlar olmadan iki tarafın yaratıcılığının bir araya getirilmesi gerektiğinde, kafalarda ne akıl kabul edilir? Kuru zeminden bir araya getiririz. Ancak, kuşatan çevresel faktörler devreye girdiğinde, durum değişir ve Yunanistan’ın iç politikacılarını daha farklı bakıdıklarını görüyoruz. Yunanistan’ın iç siyasi baskı var şin kullanmasıı ve siyasi destek yoktur diye bakılıyor. Yunanistan’da siyasi baskılar toplum ticaretinin bile ötesine girdiğinde, bireysel menfaatlere sahip bir politikacının, bir problem için ne ile ve neyle ele alınacağı sorunu ortaya çıkıldığımız kadar sorular topluluğudur. Bunun bizimle sorunumuz yok. Bizim örnek alabileceğimiz lider cesaretini göstermesini bekliyoruz. Ancak Türk ve Fransız seçmeni medya ile

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*